30 Ocak 2015 Cuma

Sık Tartılmak Kilo Aldırıyor!


Sık tartılmak kilo aldırıyor!
  Bu hafta çoğumuzun yakinen tanıdığı kimine dost, kimine düşman olan bir konumuz var.  Kimi zaman çok sıkı dostumuz, ayrılmaz ikilimiz, sırdaş, dert ortağı, uyarıcı, günde birkaç kez sıkılmadan bunalmadan görebileceğimiz.
  Kimi zamansa korkulu rüyamız, köşe bucak saklandığımız, görmek istemediğimiz. Tehlike çanlarının habercisi. Yanlış yolda olduğumuzu söyleyip  canımızı sıkan. Yaptığımız yaramazlıkların takipçisi.
   Tahminlerinizi duyar gibiyim; evet evet, kiminizin son zamanlarda  yatağınızın altına sakladığı, kiminizin her sabah banyoda “sensiz olmaz” diyerek güne başlayıp, gün boyu ayrılamadığı BASKÜLünüzden söz ediyorum.
   Kilo verme süreçlerinin olmazsa olmazı basküller. Eğer bir uzman eşliğinde kilo vermeye başladıysanız daha profosyonel bir şekilde doğru bir ölçümle kilonuzun yağ, kas, su dengesini görmeniz mümkün. Evde kendi başınıza tartıldığınızda farkında olmadan yaptıklarınız kilo vermenizi olumsuz etkileyebilir, hatta kilo vermenizi zorlaştırabilir.
EN SIK YAPILAN YANLIŞLAR
* SIK TARTILMAK  : Sabah- akşam aç , tok  sürekli tartılmak. Açlıkla tokluk arasında kilo farkı olacağı için kilo aldığınızı düşünebilirsiniz.
*YANLIŞ SAATLERDE TARTILMAK : Bir şeyler yiyip, içtikten sonra tartılmak. Tartılmak için en uygun saat, sabah aç karnına ve tuvalete gidip geldikten sonra tartılma.
*YANLIŞ DÖNEMLERDE TARTILMAK: Kadınların adet dönemlerinde hormonal nedenlerle vücut yağ-su dengesi değiştiği için bu dönemde yapılan ölçümler yanlış çıkar. Evde tartıldığınızda  kendinizi kilo almış olarak görürsünüz. Halbuki bu adet döneminizden dolayı kısa süreli bir süreçtir. Ayrıca siz kilo aldığınızı düşünerek stres hormonlarınızı daha fazla çalıştırıp kilo vermenizi zorlaştırabilirsiniz.
*KIYAFETLER: Mümkün olduğunca ince ve aynı kıyafetlerle tartılmaya özen gösterin.
*BASKÜLÜN YERİ: Baskülünüzü koyduğunuz zeminin düz bir zemin olduğundan emin olun.
*BASKÜLÜNÜZ DOĞRU TARTIYOR MU ? Özellikle uzun yıllardır kullandığınız bir baskülün  kalibrasyonu bozulmuş olabilir. Evde çok pratik bir yöntemle doğru tartım yapıp yapmadığını anlayabilirsiniz. Kilosu sabit bir eşyanızı tartın. Evdeki bir sehba, bir biblo, vazo gibi. Kendinizi tartmadan eşyanızı tartın, not edin. Bir hafta sonra tartılacağınızda yine eşyanızı tartın, eğer iki tartım arası farklıysa baskülünüze elveda deme zamanı gelmiş.
DOĞRU TARTILMA : Doğru tarttığından emin olduğunuz  bir baskülle, uygun zeminde,  haftada 1 kez ince kıyafetlerle ve her ölçümde aynı kıyafetle,  sabah aç karnına tuvalete gidip geldikten sonra,   kadınlar için adet dönemlerinin dışında tartım yapılmalı.

16 Ocak 2015 Cuma

EKMEK YEMEKTEN KORKMAYIN!








Bir diyetisyen olarak yaşam tarzıma, yediklerime ve uyku düzenime mümkün olduğunca dikkat etmeye çalışıyorum.Danışanlarıma uygulanılabilir ve hayatlarını kolaylaştıracak önerilerde bulunuyorum. Eğer özel bir sağlık sorunları yoksa listelerinde bir yiyeceği yasaklamıyorum. Ancak son zamanlarda gözlemlediğim ben bu kadar bonkörken danışanların kendilerine yasaklar koyması. "Hiç ekmek yemedim diye söze" başladı bir danışanım "Neden, listenizde vardı ama" dediğimde "Televizyonda ekmek yemeyin" diyorlar dedi. Kafası karışmış, ekmeğini yemezse daha fazla kilo verebileceğini düşünmüş. Düşündüğü gibi de olmuş aslında, evde tartıldığında 1 haftada 2 kg vermek çok mutlu etmiş onu. Ölçümünü yaptığımızda ise , tam da düşündüğüm gibi verdiği kiloyu kas ve su olarak vermiş olduğunu gördük, istediğimiz yağ kaybını elde edememişiz.

İlk kez gelen bir danışan da, her yolu denediğinden bahsediyor. "Ekmeği hayatımdan çıkardım ama kilo veremedim" diyor. Buna benzer birçok örnekle karşılaşır oldum son zamanlarda. Bunun nedeni ekmeği bir öcü gibi gösteren zihniyet.

"Ne çektin be ekmek" demekten kendimi alamıyorum. Kilo verememenin tek suçlusu sen oldun. Halbuki biz sağlıklı beslenenler biliyoruz ki, yeterli ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazısındır sen.
Ekmek Nedir?
Günlük enerjimizin büyük bir çoğunluğunu karbonhidratlardan karşılarız. Süt, yoğurt gibi hayvansal kaynaklar da karbonhidrat içerse bile en zengin karbonhidrat kaynağı ekmek, makarna, bulgur, buğday, pirinç gibi tahıl grubudur. B12 hariç bütün b vitaminlerini içerdiğinden özellikle sinir sisteminiz için oldukça faydalıdır. Posa içeriği yüksektir. Eğer hareketli bir yaşantınız varsa veya sporcuysanız karbonhidratları hayatınızdan çıkarmak pek de akıllıca bir seçim değil.

Ne Kadar Ekmek?
Gereksinimler yaşam tarzınıza, cinsiyetinize ve özel durumlarınıza göre çeşitlilik gösterir.
Yetişkin bir kadın yaklaşık 6 porsiyon ekmek grubu (ekmek, makarna, bulgur, çorba ) tüketebilecekken, gebelik,emziklilik gibi durumlarda 10-11 porsiyona çıkabilir.

Hangi Ekmek ?
Elbette yediğiniz ekmeğin miktarı gibi çeşidi de önemlidir.
Rafine edilmemiş undan yapılmış tam buğday ekmeği, çavdar ve ruşeymli ekmeği vitamin, mineral dengesi ve tok tutucu özelliğinden dolayı kullanmamız daha faydalıdır.

İster kilo vermek, isterse sağlıklı beslenmek için; doğada (özellikle bizim coğrafyamızda) yetişen ve üretilen tüm besin guruplarından uzmanların belirlediği ölçülerde ve düzende tüketmek; hem bedenimize hem de toprağa karşı saygımızın göstergesidir.

http://www.fazlakilo.com/ekmek-yemekten-korkmayin.html









3 Ocak 2015 Cumartesi

Davetlerde Yapılan Kaçamaklar


Yemek yemek karın doyurmanın dışında sosyal hayatımızda oldukça önemli bir yer tutar. Sevincimizi, hüznümüzü yemek yiyerek yaşarız. Evlenince düğün yemeği veririz, bebek diş çıkartır diş bulguru yaparız, cenazemiz olur helva dağıtırız, mevlid okutup arkasından pilav dağıtırız, dileğimiz olur pişi dağıtırız, lokma döktürürüz. Acı ve sevinçle iç içe geçmiştir yemek. Mutlu olunca da yeriz, üzülünce de.
   Günlük hayatımızda da çalışma hayatımız veya sosyal statüden dolayı sık sık davetlere, özel iş yemeklerine veya aile-arkadaş arasında yemekli davetlere katılmamız gerekebilir. Kilo alırım korkusuyla evinize bile almadığınız envai çeşit yemekle imtihanınız başlar. Hadi sabrettik diyelim, etraftakiler rahat bırakmaz” Niye yemiyorsun?, beğenmedin mi yoksa?, gibi sorularla “ay hatırım için ye, ellerimle yaptım, o kadar zahmet verdim, lütfen ye” gibi ısrarların ardı arkası kesilmez. Ev sahibi ısrarcıdır, haklıdır da kendi açısından o kadar zahmet vermiştir, bir lokma yediğinizi görmeden sizi bırakmaz. Tam da bu ısrarların üstüne  hele bir de “ben diyet yapıyorum” derseniz yandığınızın resmidir. İdeal kiloda olduğunuzdan tutun da, bugün bozarsan bir şey olmaza kadar sürer konuşma.
Peki biz böyle günlerde ne yapmalıyız.
*Gün boyu beslenme programına sadık kalın. Nasıl olsa davet var, orda yerim diyip bütün gün aç gezmeyin.
*Mümkünse evden çıkmadan ufak bir şeyler atıştırın, bakın bu çok önemli karnınızı doyurmayın atıştırın. Az bir çorba veya bir bardak süt, yoğurt veya ayran gibi.
*Davette mümkünse kendi tabağınızı kendiniz hazırlayın. Eğer böyle bir imkan yoksa tabağınızı biriyle paylaşın.
*Kendinize göre bir limit belirleyin, tabaktaki her şeyi yemek zorunda değilsiniz.Arta kalanları bitirmeye çalışmak yerine isterseniz daha sonra yemek için veya evdekilerle paylaşmak için çantanıza alabilirsiniz.
*Ayakta atıştırmak yerine oturarak yemeye çalışın. Oturmak doyduğunuzu anlamanız konusunda yardımcı olur.
* Bol bol arkadaşlarınızla-dostlarınızla sohbet edin. Konuşurken yemek yiyemeceğiniz için, daha az yersiniz.
* İçecek olarak mümkün olduğunca su tercih edin. Sıcak bir yaz günüyse ayran da iyi bir tercih olabilir.
*Mutlaka ama mutlaka ev sahibini övücü sözlerde bulunun. Özellikle yaptığı yemeklerin lezzetini çok beğendiğinizi belirtin, hatta tariflerini isteyerek ev sahibini onore edin.
  Unutmayın; kilo vermek  sosyal hayatınıza ara vermek değildir, kilo vermek beslenme alışkanlığınızı bir düzene sokarak kaliteli yaşamak için bir adım atmak demektir.


alıntı: http://www.fazlakilo.com/davetlerde-yapilan-kacamaklar.html