11 Mart 2015 Çarşamba

Çocuğum Yemek Yemiyor!

 

Bir çok annenin en fazla yakındığı durum çocuğunun yemek yememesidir. Ne numaralar, ne uygulamalar denenir, çocuk yemek yesin de karnı doysun diye. Anne çocuk ilişkisini çıkmaza bile sürekler. Her yolu denedim olmadı deyip, elinizde kaşık çocuğunuzun arkasında “bu yenecek” diye koşanlardansanız; bu gün buna son vermenin zamanı.

Malum; hepimiz ilk anne karnında beslenmeye başlıyoruz ardından bebeklik, çocukluk, yetişkinlik, yaşlılık derken bir ömür boyu sürüyor. Bebek doğduğunda  emzirmeye dair bir mani yoksa, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmeli. 6. aydan itibaren anne sütüne ek  bebeğin gereksinimlerine uygun tamamlayıcı beslenmeye geçilebilir. Bebekler anne sütü dışında yeni bir yiyecekle karşılaştıkları için bazen tamamlayıcı besinleri almak istemeyebilir. Bebeğin diş çıkardığı veya hasta olduğu bir dönemde bir yiyecek konusunda ısrar etmek, yemesi için zorlamak, burnunu kapatıp zorla ağzına tepmek veya televizyon karşısında yemek yedirmek bebeğinizin yanlış beslenme  alışkanlıkları kazanmasına neden olur. Çocuk ya sizinle inatlaşarak yemek yemeği reddeder veya tv karşısında yemek yeme alışkanlığı kazanarak her tv veya film izlediğinde aç olmasa bile yemek yeme gereksinimi duyar.
Çocuk Beslenmesinde Nasıl Bir Yol İzlenmeli ?
*Bebeğinize  ilk 6 ay anne sütü verdikten sonra, 6.aydan itibaren tamamlayıcı besinlere geçin.
*Tamamlayıcı besinlere geçtiğinizde günde 1 veya 2 tatlı kaşığı ile başlayın.Miktar ve çeşitliliği yavaş yavaş artırın.
*Başlarda kaşıkla yemekte zorlanabilir, zamanla bu durum düzelecek, endişe etmeyin.Yemek yemeyi öğrenmesine izin verin.Bunu yaparken sabırlı, teşvik edici ve yardım eden bir tutum sergileyin.
*Çocuğu sabırla ve yavaş besleyin.Çiğnemesi ve yutması için zaman tanıyın. Yemek yerken göz teması kurun. Yemek süresince yanında olun.
* Çocuğun ihtiyaçları ve mide kapasitesine uygun bir beslenme programı olmalı. Nasıl ilk doğduğunda mide kapasitesi küçük olduğundan az az sık sık emziriyorsanız, tamamlayıcı besinlere geçildiğinde de bunu düşünmeliyiz.
*Yeni bir yiyecekle tanıştırırken küçük miktarlarda olmasına özen  gösterin eğer yemezse zorlamayın. Başka bir gün tekrar deneyin.
* Hasta olduğu veya diş çıkardığı dönemlerde  oldukça sabırlı olmalı ve küçük miktarlarda sık sık beslemeli, sevdiği besinlere öncelik verilmeli. Emziriyorsanız emzirmeye devam etmeli. İştahında azalma olsa da hastalık sonrası toparlama döneminde öğün sayıları ve miktarları artırılarak çocuğun toparlanması sağlanmalı.
* Kendi başına yiyebileceği muz, salatalık benzeri besinleri eline verin. Yiyeceğe dokunmasına, tanımasına izin verin. Kendi yemek yemek istediğinde bunu destekleyin.
*Uykulu anlarda çocuğunuza yemek yedirmeye çalışmayın.
*Yemek sırasında çocuğunuza güzel sözler söyleyin, yemek yeme zamanlarının mutlu ve huzurlu geçirilen zamanlar olmasını sağlayın.
*6. aydan 8. aya tamamlayıcı besin olarak : Meyve püresi, muhallebi, yumurta sarısı, çorbalar (sebzeli, yoğurtlu ve tahıllı), kıyma veya yumurta sarısı ile hazırlanmış yemekler (köfte,kabak dolması)
*12. ayından itibaren evde pişen yemekleri yiyebilir.
Bebeklikten itibaren yapacağınız doğru tercihler ve uygulamalarla çocuğunuzun doğru beslenme  alışkanlıkları  kazanmasına ve daha sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürmesine yardımcı olabilirsiniz.


2 Mart 2015 Pazartesi

Hazır Diyetler Çöpe!


Kışın o soğuk havalarda kendinizi eve kapatıp mutluluğu yiyeceklerde arayanlardansanız, istenmeyen kilolarla başınız dertte olabilir. Geçen yıl, ondan önceki yıl, bir önceki yıl da, bu zamanlar "kilo vermeliyim" demiştiniz belki de. Bu bir deja vu mu acaba ?

Hayatınızda yapacağınız ufak bazı değişikliklerle sürekli kilo al- kilo ver süreci kaderiniz olmaktan çıkabilir. Bu kiloları verirkenkalıcı olması ve sağlıklı bir şekilde vermek işin püf noktası. Malum bahar temizlikleri başladı, evimizi bedenimizi temizleyip arındırırken beynimizi de gereksiz bilgi kirliliğinden arındırmanın zamanı. Evet bilgi kirliliği diyorum çünkü ne kadar çok size ait olmayan, sizin için yazılmamış diyet varsa hepsini çöpe atmalı. Arkadaşınızdan duyduğunuz,
"bak bu kilo verdirir, bu çay yağ eritir" gibi bütün kulaktan dolma bilgileri de çöpe atalım.

Peki Ne Yapalım ?
  • Neden kilo vermek istediğinizi belirleyin.
  • Duygusal açlık mı fiziksel açlık mı size daha çok yemek yediriyor? Hepimizin içinde istemese de biriktirdiği, söyleyemediği cümleleri var. Kendimizi güçsüz hissettiğimiz konular. Yoğun stres altında iştahımız açılabilir. Kendimizi yemek yiyerek rahatlamaya alıştırmış olabiliriz. Bu noktada stresli dönemlerde rahatlamak için "yemek" yerine başka bir şey koyabilmemiz lazım.
  • Kullandığınız bir ilaç veya sağlık sorunlarından sonra kilo almaya başladıysanız beslenme alışkanlıklarınızı yeniden düzenlemek adına mutlaka bir diyetisyenden yardım alın.
  • Uzun açlıklarla kilo vererek kas kaybına neden olursunuz. İstediğimiz kilo kaybı, sağlık kaybı değil!
  • Diyetinizde aşırılıklara yer yok. Diyetisyeninizin size hazırladığı programdan fazla yemediğiniz gibi listedekinden daha az da yemeyin.
  • Uyku düzeninize özellikle dikkat edin. Yanlış saatlerde yatıp kalkmak kilo almanıza sebep olabileceği gibi kilo vermenize de engel olabilir.
  • Kilo verme sürecinde kendinizle savaş içinde olmayın. Yanlış bir şey yaptığınızda kendinize kızıp, sinirlenmek yerine nasıl telafi edebileceğinizi düşünün.
  • Yediğiniz yemeğin hakkını verin. Hızlı hızlı, ayak üstü atıştırmalıklar yerine; ne yediğinizin farkına vararak mümkün olduğunca yavaş, iyi çiğneyerek yemek yemenin lezzetini hissederek yemeye çalışın.
  • Sağlıklı beslenme mi, zayıflama mı amaç ? Amacınız zayıflamak için sağlıklı beslenme olursa kilo verdikten sonra sağlıklı beslenmeyi bırakacağınız için tekrar kilo almanız kaçınılmaz. Halbuki, sağlıklı beslenmeyi amaçlarsanız her zaman sağlıklı ve ideal kilolarınızda olursunuz.