Kendi iç huzurumuzu bulup, manevi tatminlikleri yaşadığımız
Ramazan beslenme alışkanlıklarımızın gözden geçirilip
değişiklikler yapılması için de bir fırsat. Bütün bir gün
canımız istese bile sevdiğimiz yiyeceklerden uzak dururak, irade
savaşı veririz. Özellikle aç olmadığı halde yemek yiyen veya
doyduğu halde israf olur düşüncesiyle yemek yemeğe devam
edenler, frene basar. Aslında biz diyetisyenlerin her zaman önerdiği
yavaş yavaş yemek, bütün bir gün aç kalan mideyi tıka basa
doldurmayarak çok yemenin rehavetinden kendimizi uzak tutmaya yarar.
Hayatın her döneminde olduğu gibi ramazanda da yeterli ve dengeli
beslenirsek sindirim ve mide ile ilgili rahatsızlıkları en az
sayıda yaşarız.
Son günlerine yaklaştığımız ramazanı uğurlarken, bayram
hazırlıkları da yavaş yavaş başladı. Bayram tatiliyle eş,
dost ziyaretleri, tatil planları yapılmaya başlandı. Bayramlar
sevdiklerimizle birlikte geçirdiğimiz mutlu, huzurlu özel
zamanlarımızdır. Özel zamanların da olmazsa olmazıdır envai
çeşit yemek ve tatlının bulunduğu sofralarımız. Şeker,
tansiyon, kalp hastalarına ve kilo problemi olanlaraysa eziyet olur
bu sofralar. Bir taraftan yeme dürtüsü diğer taraftan vicdanın
baskısı. Ne zor bir ikilemdir. Eliniz sofraya bir gider, bir
çekersiniz. Kendinizle olan kavganıza "Niye yemiyorsun?,
beğenmedin mi yoksa?"ay hatırım için ye, ellerimle yaptım,
o kadar zahmet verdim, lütfen ye" ler de cabası. Ev sahibinin
sevdikleriyle lezzetli ve güzel anlar geçirmek istemesi ve
beğenilme duygusu ısrarları artırır.
PEKİ NE YAPMALI ?
Acımasız gerçekler ve çözümleri : Bayramda şunları şunları
yemeyin demektense, yiyebileceklerinizi konuşarak, ikilemlerden
kurtulmanın yollarına birlikte göz atalım.
Gerçek 1:Ramazan boyunca uzun açlıklar,
geç saatlerde yemek yemek, sahur nedeniyle uykusuz kalmak
metabolizma hızını yavaşlatır. Bayram ve bayram sonrası
beslenmemize dikkat etmezsek ani kilo artışlarıyla
karşılaşabiliriz.
Çözüm : Yemek
seçimi konusunda bilinçli ve seçici davranın.
Gerçek 2: Bayram
sofrasında çeşit çeşit tatlılar, tuzlular göz kırpıyor.
Çözüm:Evden
çıkmadan ufak bir şeyler atıştırın, ama karnınızı
doyurmayın. Az bir çorba veya bir bardak süt, yoğurt veya ayran
gibi.
* Şeker, tansiyon ve
kalp hastalığı gibi bir sorununuz varsa her istediğinizi
yiyememek size üzebilir. Öncelikli olarak hastalığınızı kabul
edin. Besin seçimi konusunda bir diyetisyenden yardım alın.
Hastalık nedeniye kısıtlanmış diyet listeleri sizi daha fazla
strese sokabilir. Kontrollü olarak sevdiğiniz lezzetlerden de ufak
tadımlar mutlu olup beslenme programınızı yapmanızı
kolaylaştırabilir.
Gerçek 3 : Ev
sahibi büyük bir servis tabağını hazırlayıp, ikram eder.
Çözüm :
*Mümkünse kendi
tabağınızı kendiniz hazırlayın. Eğer böyle bir imkan yoksa
tabağınızı biriyle paylaşın.
*Kendinize göre bir
limit belirleyin, tabaktaki her şeyi yemek zorunda değilsiniz.Arta
kalanları bitirmeye çalışmak yerine isterseniz daha sonra yemek
için veya evdekilerle paylaşmak için çantanıza alabilirsiniz.
* Bol bol
akrabalarınızla-dostlarınızla sohbet edin. Hoş ve güzel
sohbetlerle duygusal açlıkları bastırmış olursunuz. Ayrıca
konuşurken yemek yiyemeceğiniz için, daha az yersiniz.
* İçecek olarak mümkün
olduğunca su tercih edin. Sıcak bir yaz gününde ayran da iyi bir
tercihtir.
Gerçek 4: Ev
sahibi fazla yemediğinizi farketti.
Çözüm : Ev
sahibine iltifat edin.Özellikle yaptığı yemeklerin lezzetini çok
beğendiğinizi belirtin, hatta tariflerini isteyerek ev sahibini
onore edin.
Hayatın lezzetlerini
sevin, tadın, mutlu olun, şükredin. Hiçbir zaman ihtiyacınızdan
fazlasını biriktirmeyin. Ne midenizde, ne de cebinizde.