4 Temmuz 2016 Pazartesi

BAYRAMDA BESLENME


Kendi iç huzurumuzu bulup, manevi tatminlikleri yaşadığımız Ramazan beslenme alışkanlıklarımızın gözden geçirilip değişiklikler yapılması için de bir fırsat. Bütün bir gün canımız istese bile sevdiğimiz yiyeceklerden uzak dururak, irade savaşı veririz. Özellikle aç olmadığı halde yemek yiyen veya doyduğu halde israf olur düşüncesiyle yemek yemeğe devam edenler, frene basar. Aslında biz diyetisyenlerin her zaman önerdiği yavaş yavaş yemek, bütün bir gün aç kalan mideyi tıka basa doldurmayarak çok yemenin rehavetinden kendimizi uzak tutmaya yarar. Hayatın her döneminde olduğu gibi ramazanda da yeterli ve dengeli beslenirsek sindirim ve mide ile ilgili rahatsızlıkları en az sayıda yaşarız.
Son günlerine yaklaştığımız ramazanı uğurlarken, bayram hazırlıkları da yavaş yavaş başladı. Bayram tatiliyle eş, dost ziyaretleri, tatil planları yapılmaya başlandı. Bayramlar sevdiklerimizle birlikte geçirdiğimiz mutlu, huzurlu özel zamanlarımızdır. Özel zamanların da olmazsa olmazıdır envai çeşit yemek ve tatlının bulunduğu sofralarımız. Şeker, tansiyon, kalp hastalarına ve kilo problemi olanlaraysa eziyet olur bu sofralar. Bir taraftan yeme dürtüsü diğer taraftan vicdanın baskısı. Ne zor bir ikilemdir. Eliniz sofraya bir gider, bir çekersiniz. Kendinizle olan kavganıza "Niye yemiyorsun?, beğenmedin mi yoksa?"ay hatırım için ye, ellerimle yaptım, o kadar zahmet verdim, lütfen ye" ler de cabası. Ev sahibinin sevdikleriyle lezzetli ve güzel anlar geçirmek istemesi ve beğenilme duygusu ısrarları artırır.

PEKİ NE YAPMALI ?
Acımasız gerçekler ve çözümleri : Bayramda şunları şunları yemeyin demektense, yiyebileceklerinizi konuşarak, ikilemlerden kurtulmanın yollarına birlikte göz atalım.

Gerçek 1:Ramazan boyunca uzun açlıklar, geç saatlerde yemek yemek, sahur nedeniyle uykusuz kalmak metabolizma hızını yavaşlatır. Bayram ve bayram sonrası beslenmemize dikkat etmezsek ani kilo artışlarıyla karşılaşabiliriz.

Çözüm : Yemek seçimi konusunda bilinçli ve seçici davranın.

Gerçek 2: Bayram sofrasında çeşit çeşit tatlılar, tuzlular göz kırpıyor.

Çözüm:Evden çıkmadan ufak bir şeyler atıştırın, ama karnınızı doyurmayın. Az bir çorba veya bir bardak süt, yoğurt veya ayran gibi.

* Şeker, tansiyon ve kalp hastalığı gibi bir sorununuz varsa her istediğinizi yiyememek size üzebilir. Öncelikli olarak hastalığınızı kabul edin. Besin seçimi konusunda bir diyetisyenden yardım alın. Hastalık nedeniye kısıtlanmış diyet listeleri sizi daha fazla strese sokabilir. Kontrollü olarak sevdiğiniz lezzetlerden de ufak tadımlar mutlu olup beslenme programınızı yapmanızı kolaylaştırabilir.

Gerçek 3 : Ev sahibi büyük bir servis tabağını hazırlayıp, ikram eder.

Çözüm :
*Mümkünse kendi tabağınızı kendiniz hazırlayın. Eğer böyle bir imkan yoksa tabağınızı biriyle paylaşın.

*Kendinize göre bir limit belirleyin, tabaktaki her şeyi yemek zorunda değilsiniz.Arta kalanları bitirmeye çalışmak yerine isterseniz daha sonra yemek için veya evdekilerle paylaşmak için çantanıza alabilirsiniz.

* Bol bol akrabalarınızla-dostlarınızla sohbet edin. Hoş ve güzel sohbetlerle duygusal açlıkları bastırmış olursunuz. Ayrıca konuşurken yemek yiyemeceğiniz için, daha az yersiniz.
* İçecek olarak mümkün olduğunca su tercih edin. Sıcak bir yaz gününde ayran da iyi bir tercihtir.
Gerçek 4: Ev sahibi fazla yemediğinizi farketti.
Çözüm : Ev sahibine iltifat edin.Özellikle yaptığı yemeklerin lezzetini çok beğendiğinizi belirtin, hatta tariflerini isteyerek ev sahibini onore edin.

Hayatın lezzetlerini sevin, tadın, mutlu olun, şükredin. Hiçbir zaman ihtiyacınızdan fazlasını biriktirmeyin. Ne midenizde, ne de cebinizde.




4 Şubat 2016 Perşembe

KIŞ AYLARINDA NEDEN KİLO ALIRIZ?



Beslenme alışkanlıklarımızın değiştiği dönemlerde özellikle mevsim geçişlerinde, tatillerde vücutta kilo artışı gözlenebilir.
Değişen hava sıcaklığı ile birlikte fizyolojik ve psikolojik olarak metabolizmamızda bazı değişiklikler olur.
Fizyolojik değişiklikler :
*Sıcaklıkların düşmesi ve nemin azalması cildin kurumasına sebep olur.
*Terleme azalır, metabolizma hızı düşer. Metabolizma daha yavaş çalıştığı için daha önceki beslenme alışkanlıklarınızı sürdürseniz bile kilo alabilirsiniz.
*Vücut soğuk havalarda üşümemek ve hastalıklara karşı kendini korumak için enerji harcamasını azaltır, yağ dokusunu korumayı ve vücut deri altı yağ dokusunu kalınlaştırmak ister. Bu nedenle iştahta bir artış gözlenir.
*İştahta artış olduğunda genellikle daha yağlı ve şekerli besinlere eğilim artar.
* Kışın soğuk havadan dolayı kapalı mekanlarda evde, sinemada geçirilen zamanın artmasıyla hem abur cubur tüketiminin artması, hem de hareketin azalmasıyla kiloda da artış olur.


Psikolojik değişiklikler:

Havaların soğuk olması,güneşin yerine yağmur ve kar'ın alması, gündüzlerin kısa; gecelerin uzun olması, sabah güneş doğmadan karanlıkta evden çıkmak yine akşam güneş battıktan sonra karanlıkta eve gitmek psikolojik olarak daha mutsuz, halsiz ve genel anlamda isteksiz olmaya sebep olur.
Mutsuzluk sonucu aşırı yeme atakları, çikolata ve tatlıya eğilim artabilir.


Metabolizma kilo alma eğilimindeyken biz bunu nasıl durdurabiliriz?


Her dönemde olması gerektiği gibi yeterli ve dengeli beslenmeli. : Anne karnında başlayan beslenme serüvenimiz ömür boyu devam eden bir süreç. Bu süreçte amaç karın doyurmak değil, vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarda alınmasına özen göstermektir.

4 besin grubumuzdan yani süt ve türevleri, et-yumurta kuru baklagil grubu, ekmek ve tahıl grubu, sebze ve meyve grubundan günlük ihtiyaca göre çeşitlilik sağlanmalı.
Tek yönlü beslenmeden uzak durulmalıdır.


Mutlaka kahvaltı yapmalı : 

İyi bir kahvaltıyla güne başlamak metabolizma hızınızın yavaşlamasını engelleyeceği için, hem kilo kontrolünde yardımcı olacak, hem de soğuk havalarda direncinizi koruyacak.
Ayak üstü atıştırmalıklardan uzak durmalı: Sindirim sistemini olumsuz etkilediği için ayakta yemek yerine sofrada oturarak ve belirli bir sürede yemek yiyerek beden ve ruh sağlığınızı dengede tutabilirsiniz.

Sıvı tüketimi: 

Terlemenin azalmasıyla su içmek ihmal edilebiliyor. Halbuki metabolik faaliyetler devam ettiği için ve hissedilmese bile vücutta su kaybı olduğundan, yazın olduğu gibi kışın da suya ihtiyaç var. Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin atılması, metabolizma dengesinin sağlanmasında da önemli.
Kışın sıcak içeceklere rağbet arttığı için çay kahve yerine C vitamin içeriği yüksek kuşburnu, akşamları rahat bir uyku ve sindireme yardımcı olan rezene tercih edilebilir. Günlük 8-10 su bardak su, bitki çaylarını da 2 şer bardaktan fazla olmayacak şekilde tüketilebilir.

Fiziksel aktivite: 

Egzersiz kilo vermenize yardımcı olmasının yanı sıra kendinizi daha mutlu ve enerjik hissetmenize de yardımcı olur.

Son bir tavsiye; Fazla kilolarınızla tek başınıza baş etmeye çalışmak yerine mutlaka bir uzamandan yardım alın.